17 Kasım 2015 Salı

İslam’ın Ehli Kitaba Bakışı

Günümüzdeki terör sorununa paralel olarak gündeme gelen bir diğer önemli konu da, Batı ve İslam dünyası arasındaki ilişkidir. Bilindiği gibi 90'lı yıllardan itibaren bazı yorumcular dünyanın bir Batı-İslam çatışmasına gebe olduğunu ileri sürmüşlerdir. Samuel Huntington'ın ünlü Medeniyetler Çatışması tezinin ana teması da budur. Oysaki bu tez, her iki medeniyet içindeki bazı radikal va cahil unsurların etkisinin abartılmasından kaynaklanan hayali bir senaryoya dayanmaktadır. Gerçekte İslam medeniyeti ve Batı medeniyeti arasında bir çatışma olamaz, çünkü Batı medeniyetinin temellerini oluşturan Yahudi-Hristiyan inancı, İslam'la çatışma değil uyum ve ittifak içindedir.
Kuran'da Yahudiler ve Hristiyanlar "Ehl-i Kitap" olarak isimlendirilirler. Bunun nedeni, her iki dinin mensuplarının da, Allah'ın vahyettiği İlahi kitaplara tabi olmalarıdır. İslam'ın, Ehl-i Kitaba karşı bakışı ise son derece adil ve merhametlidir.
İslam'ın Ehl-i Kitaba karşı adil tutumu, henüz İslam'ın doğduğu yıllarda şekillenmiştir. Bilindiği gibi o dönemde Müslümanlar, Mekke'deki putperestlerin baskı ve işkenceleri altında inançlarını korumaya çalışan bir azınlık durumundaydılar. Bu baskıların şiddeti nedeniyle bazı Müslümanlar Mekke'yi terk etmeye ve adaletli bir yönetime sığınmaya karar verdiler. Peygamberimiz Hz. Muhammed, onlara Etiyopya'daki Hristiyan Kral Necaşi'ye sığınmalarını söyledi. Bu öğüde uyan Müslümanlar Etiyopya'ya gittiklerinde, kendilerini sevgi ve saygıyla karşılayan son derece adaletli bir yönetim buldular. Kral Necaşi, kendilerine Müslümanların teslim edilmesini isteyen putperest elçilerin isteklerini geri çevirdi ve Müslümanların, ülkesinde özgürce yaşabileceklerini açıkladı.
Hristiyanların şefkat, merhamet ve adalet kavramlarına dayanan bu tavırları, Allah'ın Kuran'da dikkat çektiği bir gerçektir. Bir Kuran ayetinde şöyle açıklanmaktadır:
... Onlardan, iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da: "Hristiyanlarız" diyenleri bulursun. Bu, onlardan (birtakım) papaz ve rahiplerin olması ve onların gerçekte büyüklük taslamamaları nedeniyledir.(Maide Suresi, 82 )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder